Kayıp bir ruhun etrafındayım
Gördüğüm bir ben var sanki
İşittiklerime inanamıyorum
Yutkunduğumda dilim damağıma yapışıyor
Ne yana baksam karanlık
Fakat bir ses daha işitiyorum her an
O ses benim değil sanki
Yerden arşa kadar uzanan bir yolda
Parmaklarımın üstünde yürüyorum sanki
Yön farklı yol farklı hayat farklı
Bu yol benim değil sanki
Kayıp bir ruhun etrafında dolanıyorum
Çırpındığını görüyor elini tutamıyorum
Bu eller benim değil sanki
Her dokundugum toprağı yakıyorum
Zihnimin bitaplığı ciğerimi yakıyor
Hayatımın zehrolusu vicdanımı sızlatıyor
Dunya gibi geliyor tuttuğum yaprak
Ağırlığının altında eziliyorum
Binlerce hakaret işitiyorum işitmesine de
Dokunmuyor sineme her gün duyuyorum sanki
Bin parça kimlikle dans ediyorum o sözlerle
Yüzüme her çarptığında yeniden düşüyorum
Kayıp bir ruhun ardından gidiyorum
Tepkisiz, halsiz, çaresiz gözüküyor
Cehennemini arıyor gibi bir his var içimde
Cennetin kapısını birlikte bulalım istiyorum
Derken durduğunu görüyorum
Sağına soluna bakıp devam edeceğini düşünürken
Gözlerimin içine dolan bir çift hiç görüyorum
Aynaya baktığımda da aynı anı tekrar yaşadığımı
Ancak o zaman fark edebiliyorum
Ne var ki, onu duyabiliyor
Fakat aynalarla konuşamıyorum
Kayıp bir ruhun yanındayim şimdi
Sessizce çığlıklar atıyor
Neden diye sormak istiyorum
Fakat lav edilmiş dudaklarını görüyorum
İçim ürperiyor uzaklaşmak istiyorum
Ne yana dönsem karşıma dikiliyor
Sessiz, sakin, tepkisiz
Saldırmaya çalışıyorum
Zaten paramparça olduğunu o zaman
Ve her defasında yeniden fark ediyorum