Canlılar yaratılırken, yürüyen canlılar, yüzen canlılar, uçan canlılar olarak kategoriye ayrılmıştır. Bunlara sürüngenlerde vb.de ekleyebiliriz ama o bizim konumuz değil... Canlılar hangi özellikte yaratılmışlarsa o konuda yetkinlikleri daha gelişmiş olarak yaratılmış. Mesela insanları ele alırsak yürümek konusunda daha yetenekliler, balıklar yüzme konusunda, kuşlar uçma konusunda daha yetenekliler. İnsanlar yaratılışları gereği doğduktan sonra bazı canlılara ait özellikleri öğrenerek yapabilme becerilerine sahiptir. Bu konu içerisinde insanların sonradan öğrenerek nasıl bir iyi yüzücü olabileceğini ele alacağız.
Aslında insanoğlu dünyaya gelmeden önce anne karnında sıvı içerisinde 9 ay gibi süre yaşar, bu sıvı bebeği dış etkenlerden korurken, kolayca hareket etmesini de sağlar. Yani insanoğlu daha doğmadan önce yüzme yeteneği verilmiş oluyor. Ancak doğumdan sonra kara parçası üzerinde hayatını ideame ettirebilmesi için asıl yetisi olan yürüme yeteneği gelişiyor. İnsan dünyada hayatını sürdürürken, su ile de bir şeyler yapma peşine düşmüş, karnını doyurmak için balık avlaması gerekmiş, bir kara parçasından diğerine gitme ihtiyacı duymuş. Bu istekten midir? bilemiyorum ama kesin olan, bir ihtiyaç sonucu yüzme öğrenme gereği duymuş olabileceğidir.
Sonuçta insan yaratılışı gereği becerisi ve aklı olan bir canlı olarak dünya gönderilmiş. Bu akıl ve becerisi sonucu, diğer canlılara verilen yüzme ve uçma yeteneklerini aletli veya aletsiz olarak kendi özelliğine yeni bir özellik olarak katma becerisi göstermiştir. Her insan yüzmek isterse yüzde 99 becerebilir. Ancak herkes aynı oranda iyi bir yüzücü olamaz. İnsanlar burada beceri ve aklını kullanarak kendini geliştirebilir daha iyi yüzmeyi öğrenebilir. Bazı insanlar doğuştan gelen yüzme yeteneği sayesinde daha iyi yüzerken, kimiside daha çok çalışarak daha iyi yüzücü olabilir.
İyi bir yüzücü olmak için çok kuvvetli kaslara sahip olmak yeterli bir özellik değildir. Kondisyon çok önemlidir, su içerisinde uzun süre kalabilmek için iyi bir kondisyona sahip olunması gerekir. Su içerisinde çırpınarak yorucu hareketler yapma yerine sakin kalarak, yüzme tekniklerini uygulayarak daha az yorularak daha hızlı daha çok yol kat etmiş olursun. Vücut su yüzeyinde, bacaklar ve ayaklar dahil olmalıdır. Ayakları ne kadar çok hareket ettirirsen vücut tamamı su yüzeyinde olacak, sürtünmeyi azalttığı için su içerisinde hareket etmeyi kolaylaştıracaktır. Burada yüzme ile ilgili bazı doğru pozisyon ve tekniklerden bahsedelim.
Doğru Yüzme Pozisyonu; Vücudunuzu suya paralel hale getirmelisiniz. Getiremiyorsunuz yüzmek için yardımcı malzemeler edinin, bunların başında yüzme tahtaları gelmektedir. Yüzme tahtalarının uçlarından tutarak ayak hareketleri ile kulaç atma hareketlerine çalışarak doğru yüzmeyi öğrenebilirsiniz.
Doğru Kulaç Atma; Parmaklar hafif açık olarak kulaç atılmalı, kulaçlar suyun altında hareketini bacaklarınızın yanında bitirmelidir. Kollarınızı göğüsün daha gerisinden çıkartarak kulaç atılmalıdır. Suyun üzerine çıkan kol, dirsekten bükerek yukarı doğru çekilmelidir. Bu hareketin devamı olarak elleri de atabileceğiniz en ileri noktaya atmalısınız. Bu hareketi doğru yapabildiysek, su üzerinde kayma hissi alacaksınız.
Yüzerken Nefes Alma; Serbest yüzme stilde kabul gören üç kulaçta bir nefes almaktır. Üç kulaç tamamlanınca sıra nefes almaya gelince başınızı suyun içinde çektiğiniz kolunuzun yönüne doğru çevirmelisiniz. Bu nefes alma tekniğini havuz içerisinde yüzme tahtasıyla çalışarak geliştirebilirsiniz. Aldığınız nefesi başınız suyun içinde bulunduğu esnada ağız ve burnunuzdan vermelisiniz. Bu hareketleri yaparken vücut bir bütün olarak ayaklar kollar ve eller doğru hareket teknikleriyle hareketlerini tamamlamalıdır.
Düzenli Olarak Yüzmek; Yüzmeyi uzman kişilerin yardımıyla iyice öğrenmeden tek başınıza yüzmeyin özellikle denizde yüzerken akıntı ve çekmelere karşı dikkat edin. Sürekli olarak öğrendiğiniz yüzme tekniklerini kullanarak yüzmeye devam edin, yılın her ayında yüzün, yüzme yetinizi kaybetmeyin.