After a long time, I am vacationing in Europe away from Steemit. I need it after working at Steemit for months. I've been to Serbia and Ukraine before. This time I wanted to see Europe. I've been on vacation for about 2 weeks. I was in Amsterdam, Rotterdam, Cologne and Dusseldorf. I decided to make a short series about them. First post about the city that I fell in love: Amsterdam
The Amsterdam City
Yaklaşık 2 haftadır Avrupa gezisindeyim. Aylarca Steemit'de yoğun bir şekilde çalıştığımdan buna ihtiyacım vardı. Daha önceden Sırbistan ve Ukrayna'ya gitmiştim. Bu sefer Avrupa'yı görmek istedim. 2 hafta boyunca Hollanda ve Almanya'da bulundum. Bunla ilgili ufak bir seri hazırlamak istedim. Serinin ilk şehri Amsterdam. Her yönden aşık olduğum bir şehir diyebilirim. Şehrin tüm olumlu yanlarına girip övgülere başlamadan en önemli şey insanların acaip kibar oluşuydu. Kendimi acaip kaba hissettim. Türkiye'de en kibar insanlar sıralamasında top 100'e girerim. Ama orada çok farklı bir kültür vardı. İnsanlar sürekli gülümsüyor, yardım ediyor, kibarca konuşuyor, kimse birbirine bağırmıyor ve sanki dünya sorunlarından kopuk bir şekilde yaşıyordu. Sanırım bu bile yeterliydi benim için.
City Central
Vondel Park
Bunlar bir yana şehrin yapısı inanılmazdı. Her şey çok düzenliydi ve arabalar bu düzeni bozamıyordu çünkü şehrin geneli bisiklet kullanıyordu. Bisikletler arabalardan daha fazla haklara sahip gibilerdi. Çünkü bu bir devlet teşviği idi. Özellikle Amsterdam gibi küçük ve her karesi dikkatle korunan bir şehirde araba olmaması zaten daha mantıklı.
Amsterdam Train Station
This is where I stayed in Amsterdam
Şehir maddi yönden biraz pahalı bir şehirdi. Bunu zaten gitmeden önce biliyordum. Hazırlıklı gittiğim için herhangi bir sürprizle karşılaşmadım. Zaten paramın çoğunu hepimizin kuşkusuz en çok merak ettiği Coffee Shop'larda harcadım. Bu shoplar bildiğiniz gibi legal bir şekilde esrar alabildiğiniz, sağlık bakanlığı tarafından onaylı olduğu için güvenle içebildiğiniz yerlerdi. Şehrin kamuya açık her yerinde içebiliyorsunuz. Ama satın almak istiyorsanız oralardan almalısınız. Unutmayın ki bunlar televizyonlarda haberlerde gördüğünüz öldürücü kimyasal maddeler değiller. Alkolden hiç bir farkı olmayan, hatta bir çok insana göre alkolden daha zararsız olan, sigara gibi bağımlılık yapmayan, doğal ortamlarda yetiştirilen esrarlardır. Buraya gittiğinizde bunları denemek isterseniz, esrarla ilgili tüm duyup işittiklerinizi kafanızdan silmenizi tavsiye ederim.
I guess this is my best photo I've ever shot.
Sonuç olarak şehre aşık oldum. İnsanı, özgürlüğü, temiz havası, şehrin düzeni, tüm bunlar siz ayrılırken gitmenizi zorlaştırıyor. Ben buradan Almanya'ya geçiyordum. Fakat gene de bırakmak istememiştim. Kış olduğu için sokaklarda pek fazla dolaşamadık. O yüzden yazın tekrar gitmeyi düşünüyorum. Şehirle ilgili merak ettiğiniz şeyler olursa yorum olarak sorabilirsiniz. Esenle kalın.