Yaşadığım bir duygu geçişi ve akabinde çektiğim bir fotoğrafı sizlerle paylaşmak istedim..
Heykel'in üst kısmında yani eski Bursa'nın
olduğu kesimde, hemen hemen her sokağında cumbalı ahşap eski evlere rastlarsınız. Kimi bakımsızlık, ilgisizlikten yıkılmak üzeredir, kimine de sahip çıkmışlar eski ihtişamıyla; "ben burdayım sokağın sahibiyim" der gibi durur.
Dün Tahtakale taraflarında Bursamın güzelliklerini bir yandan izleyip, bir yandan yürüyüşümü yaparken en sevdiğim akşam güneşinin, bu eski ama ruhu beni sımsıcacık saran eve yansımasına tanık oldum. İçimi pırpır ettiren, beni tatlı bir huzura sürükleyen bu görüntüyü ölümsüzleştirmemek ve sizlerle paylaşmamak olmazdı..
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın eşsiz şiiri Bursa'da Zaman ile birlikte..
Bursa'da bir eski cami avlusu,
Küçük şadırvanda şakırdıyan su;
Orhan zamanından kalma bir duvar...
Onunla bir yaşta ihtiyar çınar
Eliyor dört yana sakin bir günü.
Bir rüyadan arta kalmanın hüznü
içinde gülüyor bana derinden.
Yüzlerce çeşmenin serinliğinden
Ovanın yeşili göğün mavisi
Ve mimarîlerin en ilâhisi.
Bir zafer müjdesi burda her isim:
Sanki tek bir anda gün, saat, mevsim
Yaşıyor sihrini geçmiş zamanın
Hâlâ bu taşlarda gülen rüyanın.
Güvercin bakışlı sessizlik bile
Çınlıyor bir sonsuz devam vehmiyle.
Gümüşlü bir fecrin zafer aynası,
Muradiye, sabrın acı meyvası,
Ömrünün timsali beyaz Nilüfer,
Türbeler, camiler, eski bahçeler,
Şanlı hikâyesi binlerce erin
Sesi nabzım olmuş hengâmelerin
Nakleder yâdını gelen geçene.
Bu hayâle uyur Bursa her gece,
Her şafak onunla uyanır, güler
Gümüş aydınlıkta serviler, güller
Serin hülyasıyla çeşmelerinin.
Başındayım sanki bir mucizenin,
Su sesi ve kanat şakırtılarından
Billûr bir âvize Bursa'da zaman.
Yeşil türbesini gezdik dün akşam,
Duyduk bir musikî gibi zamandan
Çinilere sinmiş Kur'an sesini.
Fetih günlerinin saf neşesini
Aydınlanmış buldum tebessümünle.
isterdim bu eski yerde seninle
Başbaşa uyumak son uykumuzu,
Bu hayâl içinde... Ve ufkumuzu
Çepçevre kaplasın bu ziya, bu renk,
Havayı dolduran uhrevî âhenk..
Bir ilâh uykusu olur elbette
Ölüm bu tılsımlı ebediyette,
Belki de rüyâsı bu cetlerin,
Beyaz bahçesinde su seslerinin.
Ahmet Hamdi TANPINAR