OLASI KAST - BİLİNÇLİ TAKSİR AYRIMI/ CEZA HUKUKUNDA KÜÇÜK BİR NÜANS

Olası kast ve bilinçli taksire geçmeden önce kast ve taksir kavramlarının üzerinden geçelim;

Kast: Tahmin edebileceğiniz üzere kast kavramı bir eylemde bulunurken o eylemi isteyerek yapmak ve sonuçlarının farkında olmak anlamına gelmektedir. Kast suçun manevi unsurudur. Kast olmadığı takdirde bir çok durumda suç oluşmaz. Hem basit hem de ilginç örnek verebiliriz; Sokakta yürürken birinin gelip karnınıza sertçe vurması sonucunda etrafa kusmanız, çevreyi kirletme suçunu oluşturmaz. Bunun sebebi başkasının size vurmuş olması değil kastın yokluğudur. Kastın yokluğu bu durumda hukuka aykırılığı ortadan kaldırmıştır. 

Taksir: Taksir dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak bir suçun işlenmesidir. Burada gerçekleşen suçu işlemek istememişsinizdir, ama dikkatsizliğiniz bu suça sebebiyet vermiştir. Tanımdan da anlayacağınız üzere taksirin olduğu hallerde verilecek ceza kasta göre çok daha düşük olacaktır. Taksir ancak ve ancak kanunun önceden öngördüğü hallerde uygulanabilir. Bir suçun taksirle de işlenebileceği kanunda yazmıyorsa ancak kastın varlığını veya yokluğunu inceleyebiliriz. 

Kastın taksirden daha ağır sonuçlarının olduğunu yukarıda belirttik. Fakat kast ve taksirin arasında iki tane daha hukuki durum vardır. Bunları ağırdan hafife doğru sıralayacak olursak; 

KAST - OLASI KAST - BİLİNÇLİ TAKSİR - TAKSİR 


Bir suçun kasten işlendiğini söyleyebilmemiz için failde 'BİLME VE İSTEME' unsurlarının varlığını ararız. Buradaki 'Bilme' unsurundan anlaşılması gereken tabiki de eylemin kanunlarca da suç olduğunu bilme değildir. Zira TCK madde 4'e göre; 

  "Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz." 

Bilme kavramı işlenen suçun sonuçlarını bilmek/öngörebilmektir. Bir insana hedef alarak ateş ettiğinizde karşıdakinin en azından yaralanacağını biliyor olmanız gerekir. 'İsteme' unsuru ise öngördüğünüz bu sonucun gerçekleşmesini isteyip istemediğinizdir. Bu isteme unsuru olası kast ve bilinçli taksir ayrımı bakımından özellik gösterecektir. 

Olası kastta yine bilme unsuru vardır. Fakat isteme unsuru yerine önemsememe vardır. Yani fail işleyeceği suçun sonuçlarının tamamen farkındadır fakat bu sonuçların gerçekleşip gerçekleşmeyeceği umurunda değildir. Örneğin; bir kişi sahte içki üretiyor ve ürettiği içkinin insanlara zarar verebileceğini de biliyor. Buna karşın bu içkiyi satmaya devam ediyor ve bazı insanlar bu içkiden dolayı zehirleniyor veya ölüyor. Bu durumda olası kasttan bahsedeceğiz. Çünkü failin kastı insanları zehirlemeye veya öldürmeye yönelik değil. Bu sonucu biliyor fakat önemsemiyor. 

Bilinçli taksirde ise yine bilme unsuru var. fakat bilinen sonuç burada istenmiyor. Bilinçli taksirin en klasik örneği trafik kazalarıdır. Kırmızı ışıkta geçen bir sürücünün bir yayaya çarpması durumunda bilinçli taksir vardır. Çünkü sürücü kırmızı ışıkta geçmenin kötü sonuçları olabileceğini bilmektedir, fakat bu sonuçları istememektedir. Deyim yerindeyse şansına güvenmektedir. 

Fakat trafik kazalarının oluşuna göre Yargıtay zaman zaman olası kasttan da ceza vermektedir. Sürücüde hem alkol varsa hem hızlı gidiyorsa hem de kural ihlali yapıyorsa artık bunun bilinçli taksir değil olası kast olduğunu söylüyor Yargıtay. Gündemden bir örnek vermek gerekirse şuanda Emrah SERBES olası kastla insan öldürmekten yargılanıyor. 

Yazıyı bitirirken size derste üzerine konuştuğumuz ve gerçekleşmiş bir olayı anlatmak istiyorum. Anlattığım bilgiler ışığında burada hangi kast veya taksir tipinden dolayı cezaya hükmolunması gerektiğini yorum olarak yazabilirseniz sevinirim. 

Olay: Balıkesir otogarında gece otobüs firmalarından birinin yazıhanesinde çalışan iki arkadaş otogarın boş olması üzerine içmektedir. Bolca alkol aldıktan sonra sohbetin de ilerlemesi üzerine (A), (B)' ye kendi silahını göstermek istemiştir. Silahını masaya koyduktan sonra (B)'ye özelliklerini vs. anlatmaya başlamıştır. Bunun üzerine (B) kendisinin de silahı olduğunu söyleyerek aynısını yapmıştır. Aradan bir süre geçtikten sonra (A), (B)'ye şaka yapmak için sanki birşeylere çok morali bozulmuş gibi yaparak olayı abartmış daha sonra da silahını kendi kafasına doğrultarak tetiğe basmıştır. Daha sonra silah ateş almayınca (B)'ye bakarak gülmüş ve silahın boş olduğunu söylemiştir. Bu şakayı bir başkasına da yapmak isteyen iki arkadaş otogardaki görevli çocuğu çağırmış ve bu şakayı yapmak istediklerinde bu sefer silah ateş almıştır. Kafasına mermi isabet eden görevli olay yerinde ölmüştür. Yapılan incelemede silahın dolu olduğu fakat ilk tetiğe basılışında şans eseri tutukluk yaptığı ortaya çıkmıştır. Sizce (A)'ya hangi kast veya taksir tipinden ceza verilmelidir? 

Görsel1 

H2
H3
H4
3 columns
2 columns
1 column
Join the conversation now
Logo
Center