Diyet kelimesi zihinlerimizde her daim fazla kilolardan kurtulmak için uygulanan planlı ve düzenli beslenme şekli olarak yer edinmiştir. Nerede ise her gün iletişim araçları sayesinde yeni yeni diyetlerin varlığından haberdar olmaya ve bunları kendi hayatlarımızda uygulayarak hayal ettiğimiz vücuda sahip olma motivasyonuna girmeye çalışıyoruz. Ancak tüm bunları düşünürken büyük resmi görmek yerine sınırlı bir düşünce ile diyet yapmaya başlıyoruz ya da en azından başlamaya çalışıyoruz. İnsanoğlu için rutinini bozmak ve standartlarını değiştirmek zor bir düşünce olduğunundan yeni bir başlangıç yeni bir döngü içerisine girmek için içgüdüsel olarak '' Pazartesi '' gününü seçiyoruz.
Gaps diyeti ise bildiğimiz standart diyetlerden yöntem ve sonuç olarak çok daha farklı bir durumu amaç edinmekte. Gaps diyetinin asli amacı zayıflamak değil. Bu diyetin asıl amacı bağırsak-beyin arasındaki eşsiz koordinasyonu sağlıklı bir döngüye sokarak kişinin hem zihinsel hem de fiziksel olarak ideal değerlere ulaşmasını sağlamak.
Gün geçtikçe işlenmiş, genetiği ile oynanmış, doğallığından ayrılmış ve sistemsel olarak empoze edilerek tüketilmesi kolaylaştırılmış veya makul görülmüş yiyecekler tüketilmekte. Bu durumda insan vücudunun doğal ve olması gerektiği şeklindeki işleyişini değiştirmekte. İşte bu diyet öncelikle insan vücudunun yaradılışına veya doğal seleksiyonuna uygun şekilde çalışmasını hedeflemekte.
İkinci beyin olarak adlandırılan bağırsak ile beyin arasındaki ilişkiden bahsetmiştik. Rus asıllı ingiliz Nörolog Dr. Natasha Campbell McBride isimli bir bilim insanı nörolojik – psikiyatrik bozukluklar ile beslenme arasındaki ilişki üzerine çalışmalar yaptığı bir dönemde oğluna otizm teşhisi konuluyor. Kendisi araştırmalarında bulduğu bazı noktaları oğlunun tedavisinde kullanarak oğlunun rahatsızlığını tamamen iyileştiriyor. Yaptığı şey ise bağırsakta bulunan bağırsak florasının ( mikrobiyota ) ve bağırsak duvarlarının temizlenmesini sağlayarak vücutta bulunan toksinlerin yok edilmesini sağlamak. Peki bu toksinler nereden geliyor ? Tabi ki de tükettiğimiz gıdalardan.
Yapılan araştırmalar bağırsak florası bozukluğunun obesite, depresyon, fibromiyalji, romatizmal hastalıklar, migren, MS, alerjiler, astım, obesite, dikkat eksikliği, hiperaktivite, otizm, disleksi, öğrenme güçlüğü gibi bir çok rahatsızlık ile doğruda doğruya ilişkili olduğunu kanıtlamakta. Gaps diyetinin asıl amacı da bireyi öncelikli olarak sağlıklı bir zihne kavuşturmak. Zayıflama ise bu süreçte kendiliğinden olan bir sonuç. Bu yüzden asıl amacınız sağlıklı bir zihin ve sağlıklı bir beden ise size en uygun diyet Gaps diyeti olacaktır. Atalarımızın dediği gibi '' Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur ''.
NOT: GAPS diyeti uygulaması ve tüketilecek besinlere bir sonraki yazımda yer vereceğim.