Hayaller havai hayatlar sanayii… sadece bizlerin anlayabileceği Balat sırtlarından bir duvar yazısı. Fotolar benim.
İstanbul’da yaşayıp da Haliç - Fener - Balat tarafına hiç uğramayanlardansanız, merak etmeyin büyük bir laf etmeyeceğim, sadece yarım gününüzü ayırın ve fotoğraf makinanızı yanınıza alın. Pişman olmazsınız. Metrekare başına en fazla ibadethane düşen yerlerden. Kiliseler, sinagoglar, camiiler ve hatta patrikhane. Çelik prefabrik Sveti Stefan kilisesini ise dıştan görmeniz yetmez bence içine de girin. Yeni restorasyonu tamamlandı. Bir arka sokakta yeni nesil kahveciler diğer kayfeciler ile kaynaşmış. Şanslı iseniz küçük meblağlar ile bir mezata bile oracıkta katılabilirsiniz antika bir antikacı dükkanında. İçerisi tıklım tıklımdı ben geçerken.
Vodina Kafe ise kadınlar dayanışmasının güzel bir örneği ve yemekler çok lezzetli. İster rehberli turla ister rehbersiz, gitmeden bence okuyun araştırın bu bölge hakkında. Nasıl olsa dönünce yapacaksınız yapmadıysanız.
Vaktiniz varsa Kadir Has Üniversitesi içinde bulunan Rezan Has müzesini de gezebilirsiniz. Cibali tütün fabrikasından üniversiteye dönüştürülen bu binada Türkiye’de sigaranın tarihi hakkında bir sergi gezmek beni sevindirmişti.
Nietzsche’nin
Beni öldürmeyen şey kuvvetlendirir.
özlü sözüne eşdeğer ünde bir sözünü daha öğrendim bu hafta Putların Alacakaranlığı kitabından
Kıçının üzerine oturmak kutsal ruha karşı işlenmiş bir günahtır. Yalnızca dolaşan düşüncelerin değeri vardır.
Hem dolaşın hem düşünün ayrıca da düşünceleriniz de dolaşsın o zaman.
Steemitçi olurken sizin hayaliniz neydi?