2 Aybüke
Güzelce yaşıyorum burada. Havası temiz, yediklerim lezzetli, içtiklerim beni sarhoş ediyor. Şanslıyız meyveden ve av hayvanlarından yana, sütümüz eksik olmaz ve de yağımız en kalitelisinden her zaman. Çalışıyoruz ve yorgun düşüyoruz döşeğe her gece. Evet, kısıtlanmışız, tam olarak özgür değiliz ancak mutluyuz yine de olabildiğince.
Babam büyük adalıdır. 2 kız kardeşim var. Tam anlamıyla bir dişiyim, zamanımın kadınıyım. Şehvetim yazgımda etkili olmuştur. Kaç kocam oldu veya kaç sevgilim önemsiz ama hep erkeğimi kendim seçtim. Kölelerde tatmin buldum zaman zaman. O zaman adım çıktı. Krallar döşeğinde ağırlandım diğer zamanlar. Bazı zamanlarda ikisini birden idare ettim. Şartlarımız kısıtlayıcı olsa da anaerkil zamanlarda yaşayanlardan gelmiş demek ki genlerim. Şükrediyorum atalarıma.
Zor zamanlarım oldu ve ayrıca da dışlandım ama hep gurur duydum çocuklarımla. Gözden düşürmek isteyenler oldu beni ve fakat koruyucularım da vardı, siz onlara melek diyorsunuz. Bir kızım ve iki erkek evladım oldu. Bazen düşünürüm, çocuklarımız mı çizer yollarını yoksa onu doğuranlar zaten belirlemişler midir az çok olacakları?
Korkmaz ile evlendim. Onun ikiz kardeşi ile de aldattım onu. Timur ile. Ne yapayım doğam böyle. Ben doğurganım daha üstünüm, böyle gördüm büyüklerimden. Selam olsun Anadolu’da yaşamış bütün ana toprak kadınlarına ve de ayrıca kara denizlerde yetişen Amazon savaşçılarına.
Kocam ve sevgilim analarıyla bir olup tek yarım erkek kardeşlerini; babalarının gözbebeği ve varisini, kalleşçe öldürmeselerdi buraya sürüklenmeyeceklerdi.
Kovulmayacaklardı vatanlarından ve eminim ki anaları, o gururlu kadın, kendini kıymayacaktı bu yüzden kahrından. O ana ki, güzelliği dillere destandı ve uğruna ne kanlar döküldü zamanında. Anlatır belki o da hikayesini size bu zamanda veya başka zamanlarda!
Erkeklerimin ikisi de alfa erkeği, lider yaradılışlı ve dominant karakterler. Didişirler, yarışırlar birbirleriyle yerli yersiz. İktidar ararlar kuyruklarını bacaklarının arasına alıp kaçmamış gibi eskiden. Uçlardan uçlara savruluyoruz yaptığımız şeylerde anlayacağınız. Her günümüz ayrı macera. Her ne olursa olsun, ailenin kutsallığını kıskançlıklarıyla yaralamaya gerek var mıydı? Bana mı düştü bunları dillendirmek, ne haddime. Ben de sizler gibi şeytana uyuyorum sıklıkla. Olanları anlatayım da siz karar verin hangi değerler daha üstünse sizin gözünüzde. Ve aynı mı gösterir sizin terazi toplum terazisiyle?
Bu açık hava hapishanesine sığındığımızda, ya da tıkıldığımızda, başıboştu buraların. Ağa savaşa gitmiş, dönmemiş. Önce Korkmaz liderliği ele aldı gözü pekliğiyle. Yaşadık bir süre böylece, siz deyin aylarca ben diyeyim yıllarca. Zamanın akışı farklıdır bizim oralarda. Daha da güzeli sürprizlerle doludur, atlar ileri geri size fark ettirmeden. Dinlemez mekan falan.
Oğullarım Atik ile Tetik, Korkmaz’dan oldular, kefil olurum buna başım üstüne. Yine de tam emin değilim, intikam konusunda fil hafızasına sahibiz de, öte yandan bazı konularda yarışıyoruz balıklarla unutkanlıkta. Ya da içtiğim berrak üzüm suyunun aksine yıllanınca benim hafızam da bulanıklaşıyor mu? Gelgitlerden alıyorum ben de nasibimi.
Yoruldum biraz bugün, ancak anlatacağım yine de size Korkmaz’ı bir süreliğine de olsa nasıl ağalıktan indirdim ben. Ve o nasıl alt etti kardeşini bunun üzerine.
Benim adım Aybüke.
devam edecek...