Etrafımdaki insanlara nasılsın dediğim anda aldığım cevapların yaklaşık %90’ı “YORGUNUM”! Abi şaka maka kendimi bildim bileli bende yorgunum. Dışarı çıksak yorgunuz, evde yatsak yorgunuz, yürüsek yorgunuz, bir yerde kahve içsek yine yorgunuz. Üstümüze sanki miskinlik bombası atmışlar gibi bir halimiz var. Özellikle istediğimiz şeyler olmadığı, işlerin yolunda gitmediği zamanlar daha da bir yorgunuz. Bu yorgunluk seviyemizin takla atarcasına oynak olmasına sebep olan şeyler ne olabilir?
Psikolojimiz mi?
Aklımızla kalbimizin çatışması mı?
Yediklerimiz mi?
Yoksa
İçtiklerimiz mi?
Yoksa
Gerçekten biz uyurken biri bu ülkenin tam göbeğine 500 ton miskinlik bombası falan mı bıraktı?
Yorgunuz hocam, nasıl veya neden olduğunun önemi yok; işe yorgunuz, aşa yorgunuz, aşka yorgunuz, meşke yorgunuz, eşe yorgunuz, dosta yorgunuz…
Bir şeyler için canla başla mücadele eden insanları ise hayranlıkla izliyoruz. Aklımızdan da “benim şurdan şuraya gidecek halim yok adama helal olsun valla” diyoruz. Hatta bir de şey var “ya ben bu yaşa gelsem olduğum yerden kalkamam adama bak helal olsun”.
SourceBizim mevzumuz yaşla başla değil. Biz; ailecek, mahallecek, ilçecek, ilcek, ülkecek