Menfaatsiz sevebiliyorsan, dostsun
Unutur muyum gözlerinde ki saf bakışı
Ya da canımı, canın gibi sahiplenişini
Çok mu şey istiyorum ? Hayır, Hayır!!!
Olduğun yerde ölmek istiyorum. Hepsi bu...
Tanımlamak istemiyorum "arkadaşlığı" . Çünkü sıradan şeylerin tanımı olur. Sıradan olana ise "arkadaşlık" denmez kanaatimce.
Sizlere arkadaşlık üzerine yüzlerce söz, deyim ya da atasözü veyahut hikaye yazabilirim. Ancak bunlar başkalarının yaşadıkları olur. Ben kendi yaşadığımı anlatırsam mutlu olurum.
Peki nasıl mı anlatılır? Onu da bilmiyorum. Sadece bana kattıklarını anlatabilirim. Onlar da benim için muazzam şeyler olsa da sizlere sıkıcı gelebilir. Bir anımı anlatmak istiyorum izninizle. "Hayatımın en en zorlu yılıydı diyebilirim. Çevremde üç beş tane "tanıdık" üç beş tane de "ahbap" vardı. Bir tane de dostum. Gerçekten bir tane, her haliyle bir tane. Öyle ki beni öncelikleri arasına koyduğunu hissedebiliyordum. Ne karşılığında mı? Hiçbir şey.
Öyle yalnız bir zamandaydım ve öylesine çaresizdim ki o günlerde, bir yandan hastalığım bir yandan hayatım boyunca yanımda olan -yok yok yanımdaymış gibi görünen- insanların duyarsızlığı. Hastalığı anlatmayacağım ama şunu bilmenizi istererim; bir bardak suyu dolduramayacak kadar hastaydım.
İşte tam böyle bir zamanda o koca yürekli insan yanımdaydı. Sadece o. Her sabah iki araba değiştirip gelen, beni önce hastahaneye ardından okula götüren, götürürken kolumun altına girip manevi yüküm yetmiyormuş gibi fiziksel yükümü de taşıyan koca yürekli adam...
Hayatım boyunca minnettar olacağım ama onun bir minnet beklemediğini de adım gibi bileceğim. Zaman zaman ters düştüğümüz de oldu. Uzun zaman görüşmediğimiz günler de... Ancak şunu bilmeni isterim dostum bulunduğum hiçbir ortamda senin hakkını vermekten senin hakkını korumaktan vazgeçmedim. Belki aramızda fiziksel mesafe var ama yine de diyorum aynı kandan olduğum insanlardan bile daha yakınsın bana.
Anneme, babama ve daha nicelerine,
Anlatamadıklarımın adısın sen.
Konuşmadan halimi anlayan.
Bakışlarımdan derdimi okuyabilensin.
Senin için ne anlam ifade ediyorum bilmiyorum ama bana hissettirdiklerinin tarifi yok ama bir isim koymak gerekirse buna "dostluk" diyebilirim. Ama öyle çıkara dayanan, mesafeyle, zamanla biten türden olmayan bir dostluk. Galiba bu gerçek dostluk. O yüzden kardeşim demiyorum. Çünkü bana göre bu kardeşlik ötesi farklı bir boyut.
Sakın aklınızdan benim için yaptığı şeyler için böyle düşündüğüm falan geçmesin ha. Çünkü bilirsiniz bu menfaat olur. Ben, benim için yaptıklarına değil, benim için yaptıklarından bir şey beklemediği için ona minnettarım.
Bu yazıyı can dostum Celal'e ithaf ediyorum.