DENİZCİLİĞİN ŞAHI: PİRİ REİS
Pîrî Reis (1465-70 - 1554),
Piri Reis bir kartoğraftır. Ama sadece kartoğraf demek ona büyük haksızlık olur. Denizlerin üstadı ve aynı zamanda dünyanın neredeyse yarısına hükmetmiş bir imparatorluğun en önemli kaptanıdır. Malumunızdur ki o sadece bir kaptan da değildir. İlk ve en önemli dünya haritasını da çizen bir dahidir.
Piri Reis amcası Kemal Reisle, beraber sularına genç yaşta indiği Akdeniz'de korsan olarak ünlendiler. 1500' lü yıllara yaklaşırken Granadalı (Gırnata) müslümanlar Osmanlı İmpartorluğun'dan yardım istedi. Bunun üzerine Piri Reis ve amcası İmparatorluk adına gemilerle Granada da yaşayan müslümanları İspanya'dan alarak Kuzey Afrika'ya güvenli bölgelere götürdüler.
Bu görevdeki başarıdan sonra İmparatorluk Donanması'nın Venediklilere karşı sağlamaya çalıştığı üstünlük mücadelesinde Osmanlı'nın en ünlü kaptanları arasına girdi. Piri Reis Akdeniz'de ki gözlemleri sırasında gördüğü yerleri ve başından geçen olayları, son dönemde Kitab-ı Bahriye adlı eserde toplayarak dünya denizciliğinin de ilk kılavuz kitabı olma özelliğini taşıyacak olan kitabın temellerini atmıştır.
Piri Reis, 1511'de amcasının vefatından sonra, bir süreliğine denizlere açılmadı ve Gelibolu'ya yerleşti. Geliboluda yaşadığı yıllar Piri Reis'in dünyaca tanınmasını sağlayan yıllardır. Buradaki yıllarında , önce 1513'te ilk dünya haritasını çizdi. Atlas Okyanusu, İber Yarımadası, Afrika'nın batı kıyıları ve henüz keşfedilmemiş yeni dünya kıtası olan Amerika'nın doğu kıyılarını içine alan haritasını çizdi. Ancak üç parça olan bu haritanın sadece Amerika kıyılarını gösteren parçası günümüze ulaşabilmiştir. Peki bu harita neden önemli? Çünkü bu harta Kristof Kolomb'un kayıp olan Amerika kıtası haritasındaki bilgileri barındıroyor.
Piri Reis bu haritasını, dönemin Osmanlı İmparatoru Yavuz Sultan Selim'e Mısır seferi öncesinde, sundu. Kimi tarihçilere göre, Yavuz Sultan Selim dünya haritasına bakarak 'Dünya ne kadar küçük bir yermiş...' diyerek İmparatorluğun büyüklüğünü de gözler önüne sermiştir. Ardından da haritayı eline alarak , ikiye bölerek 'biz doğu tarafını elimizde tutacağız..' demiştir.. Diğer parçasını ise atmıştır. 1929 yılında bulunan diğer parçası padişahın doğuyu yani İmparatorluğun ileriki yıllarda yapacağı Hint Deniz seferleri için sakladığı tahmin ediliyor. Hiç şüphe yok ki bu harita Hint Deniz seferlerinde kaptanlarının başucu kitabı olmuştur.
Tabiki Piri Reis bu haritayla yetinmemiş bir diğer eseri olan Kitab-ı Bahriye için çalışmalara başlamıştır. Piri Reis bu kitabında uzun yıllar denizlerde edindiği deneyimlerini bir araya getirerek denizcilik alanında adeta bir başyapıt ortaya koymuştur.
İmparatorluğun en uzun dönem tahtta kalan padişahı Kanuni Sultan Süleyman'dır. Bu dönem hiç şüphesiz her bölgede büyük fetihler dönemidir. İşte Piri Reis , 1523 yılında Rodos seferi ile Osmanlı donanmasına yeniden katıldı. Donanmayı katılmasının bir yıl sonra Mısır seferine çıktı. Ona bu sefer esnasında kılavuzluk yapan sadrazam Pergeli İbrahim Paşa'nın beğenisini ve desteğini kazanması zor olmadı. 1526 yılında tekrardan eklemeler yaptığı eseri Kitab-ı Bahriye'yi Kanuni Sultan Süleyman'a sunmuştur.
Devamındaki yıllarda, güneyde İmparatorluk için çalışan Piri Reis, Hint seferlerine çıkan donanmanın kaptanlığını yaparak, Umman Denizi, Kızıldeniz ile Basra Körfezi'ndeki yıllar ardından artık yaşlandı. Büyük kaptan Piri Reis'in İmparatorluk donanmasında yerine getirmek için çıktığı son görev, çok üzüntü ve acı olaylarla biten Mısır Kaptanlığı'dır. 1552 yılında çıktığı seferin son limanı olan Basra'da, tamir ve dinlenme ihtiyacı olan donanmayı bırakarak yanına aldığı ganimet yüklü üç tane gemi ile Mısır'a dönmüştür. İşte Piri Reis bu davranışından dolayı Mısır'da hapse atılmıştır.1554 yılında yaptığı bu suçlardan dolayı hizmette idam edildi.
Ama her ne olursa olsun Piri Reis , zamanının en iyisi, günümüzün ise sayılı denizcilik eserleri olan, iki tane dünya haritası ve Kitab-ı Bahriye ile günümüzde kendisine asla kaybetmeyeceği bir yer ve saygı kazandırmıştır...
Buraya kadar Piri Reis'in gerçek yaşamından kesitlere yer verdim. Peki Piri Reis'i ben nasıl bilirim biraz da ona değinmek istiyorum.
Biraz da mesleğinden dolayı Piri Reis daha çok ilgi alanıma giriyor. Biz coğrafyacılar için Piri Reis devrinin ve dünyanın neredeyse bilinen yarısına hükmetmiş olan bir İmparatorluğun en büyük kartoğrafı ve coğrafyacısıdır. Piri Reis henüz bilgiye ulaşmanın çok zor olduğu bir dönemde İspanyol ve Portekizli denizciler ile kendi deneyimlerinden yararlanarak iki dünya haritası ve bir büyük eser olan Kitab-ı Bahriye'yi yazmıştır.
Bana göre Piri Reis hem kaptanlığıyla hemde coğrafya ve kartoğrafya alanında İmparatorluğu daha önemli yerlere taşımıştır. Zaten Osmanlı devletinde denizcilik alanında iki isim söyleyin diye bir soru sorulsa eminim herkesin aklına iki kişi gelir. Bunlar: Barbaros Hayrettin Paşa ve Piri Reis olur. Bence burada Piri Reis'i Barbaros'tan üstün kılan yanı verdiği muazzam eserlerdir. Ancak onu Barbaros'tan geride bırakan yanı ise son seferinde idamına neden olan yaptığı büyük hatadır. Ancak ikisinin de Kaptanlığı tartışılacak konu değildir....
Bu yazı #turkcebilim etiketi için yapılan yarışma için yazılmıştır. Şimdiden okuyan herkese teşekkür ediyorum...