Toplumumuzun en önemli sorunlarının başında eğitim ve öğretim gelmektedir. Herkesin kafasında başka bir yöntem ve farklı çareler bulunuyor, ancak yıllar geçmesine rağmen bu sorunun çözümüne bir türlü ulaşılamıyor. Ülkemizde okuma yazma oranı belki çok üst seviyelere yükselmiş olabilir. Üniversite mezunu sayımız belki de birçok gelişmiş ülke oranına göre çok daha fazla olabilir. Ancak öylesine can alıcı bir eksiğimiz var ki !
Bir defa bana göre bir insanın ilk eğitimi anne karnında başlar. Anneler hamilelik dönemi boyunca çocuğun ilk kişilik ve karakter tohumlarını gerek yedikleri ve içtikleriyle, gerekse hareket ve konuşmalarıyla ekmektedir. Çocuğun genlerinde anne ve babanın yapısı ve karakteri çok önemlidir. Sonrasında ikinci aşamada ise çocuk anne ve babanın kollarında aile içerisinde eğitilmeye devam ediyor. İşte eğitimin en can alıcı ortamı da burada başlıyor. Birey hem kişilik hemde değerler eğitimine başlamış oluyor. Hayatında her zaman için en büyük örnekleri olarak göreceği anne ve babasının her davranışı çocuğun gelecekteki hayatında üzerinde taşıyacağı kişilik ve karakter elbisesi olacaktır. Aile okulundan aldığı eğitimle ilkokuldan başlamak üzere gerçek hayatın içine atılacaktır.
Aile eğitiminden aldığı hedef, değer yargıları, karakter ve toplum bilinciyle kendi kişiliğini yansıtmaya başlayacak olan birey, ne aldıysa onu verecektir. İlk kişilik ve karakter oluşumunu tamamlamış olan çocuk aile tarafından yeni bilgi ve karakter gelişimine açık bir eğitim verdiyse, çocuk okulda da gelişimini devam ettirip, toplumda saygı ve sevgi gören bir birey olma yolunda ilerleyebilecektir. Ancak çocuk aile eğitimi içerisinde belirli bazı kural ve görüşlerin kıskacı altında yetişmiş ise bu düşünce kısıtlamasından dolayı yeniliklere ve gelişmeye kendisini kapatacaktır.
Bütün bu öngörülere göre eğitimin temelini sağlayacak olan anne ve babalar bu sorumluluklarının bilinciyle önce kendilerini eğitip, geliştirmesi gerekmektedir. Bilinçli anne ve babalar toplumumuzun gelişmesinde ve kişilik ilerlemesinde başrolü oynamalıdırlar. Çocuklarımıza sadece maddi hedefler ve gayeler aşılamak yerine öncelikle insani değerler ve toplumsal sorumlulukların bilincine ulaşmaları için gayret göstermeliyiz.
Öyleyse öncelikle halihazırda anne ve baba olanların, sonrasında da geleceğin anne ve baba adaylarının kendi bilinç ve kişilik gelişmelerini sağlayıp gelecek zamanda çok daha bilinçli ve özverili bir toplumun temellerini atma gayreti içinde olmalıyız.
Aile Eğitimi