Dokuz yaşındaydı. Bir gün babasıyla yolda giderken karşılaştıkları insnalar yemek ikram etti. Kabile reisi olan babası onlara güvendi, yemeği yedi, zehirlenip öldü. Kendisi kurtuldu. Adı Timuçin'di, içindeki çelik çekirdek taşıyan çocuklardandı.
Asya'nın vahşi steplerinde, genç yaşında obasının başına geçti. Kötü olaylar ardı ardına geliyordu. Avda olduğu bir gün başka bir kabile gelip obasını yaktı yıktı. Yeni evlendiği eşi dahil sağ kalanları esir alıp götürdüler. Timuçin olayları son anda gördü, bir şey yapamadı. Çaresizdi, etrafı düşmanlarla çevriliydi kimsesi yoktu...
Burhan Dağları'nda bir mağaraya sığındı, günlerce ot ve yabani hayvan yiyerek yaşadı. Kendisiyle yüzleşti; ya korkaklar gibi bir inde yaşayacak ya da çıkıp her şeyi tersine çevirecekti. "Her şey benimle başlar" dediği o keskin kararlılık noktasına ulaştığında büyük bir başarı yemini etti. Kudretiyle dünyayı dize getirecekti. Acımasız hayattan intikamını "başarıyla" alacaktı!
Bir süre kabile reisi olan bir arkadaşının yanına sığındı. Yiğitliği ve yeteneğiyle onun saygısını kazandı. Beraber kabilesinden kalanları kurtardılar. Bozkır kurdu fena hırslanmıştı, sertleşmiş bir kalbi, çelik bileği, tehlikeli zekası ve acımasız gözleri vardı.
Hızla adamlar toplayıp eğitmeye başladı. O dönemin tankları sayılan koşan at üstünde ok atabilen askerler yetiştirdi. Emsallerinin tersine organize, sistemli ve disiplinliydi. Cesareti korkusundan, aklı hırsından büyüktü.
Teker teker diğer kabileleri yenmeye başladı. Geleneği yerle bir edip, soylular yerine yeteneklileri komutan yaptı. Tarih boyunca küçük boylar halinde yaşayan Moğolların ilk devletini kurdu. Sonra Cengiz Han adını alıp devletin başına geçti. Başlangıçta bir kişiydi , devleti kurduğunda tebaası 1 milyon kişiye ulaşmıştı.
Birçokları için bu kadar yeterliydi, ama o bozkırın efendisinin sınırı gökyüzüydü. "Gökyüzünde bir tengri varken yerde iki kral olmaz" deyip, önüne çıkan her yeri fethetmeye başladı. Kafkaslardan Kore'ye, Çin'den Rusya'ya, Hindistan'dan İran'a birçok ülkeye kısmen ya da tamamen diz çöktürdü. Elindeki 1 milyon kişiyi örgütleyip 20 yılda 100 milyondan fazla nüfusu fethetti. Düşünün 1'e karşı 100 oranında kazanılan bir zafer. Pek zarif ve hümanist bir tarzı olmadığı için fethederken bu kadar insanın 3'te 1'ini öldürdü.
Büyük İskender'in 8 katı kadar alanı fethetti. Ülkesi Roma İmparatorluğunun iki katı büyüklüğündeydi. Yaptıkları ahlaki olarak onaylanmayacak kadar acımasız, başarısı kayıtsız kalmayacak kadar görkemliydi. Kanlı bir tarih yazmış olsa da, bugün akademik ders kitaplarında dahi "tarihin gelmiş geçmiş en büyük kara imparatorluğunu kuran kişi" olarak adı geçiyor.
Sonuç: İyi ya da kötü, her şey bir insanla başlar!
Burhan Dağları'ndayken sadece bir kişiydi. Bu dünyada ayaklarının altı kadar yeri vardı. Öldüğünde Asya kıtasının çoğu onundu. Yaşadıkça her yıl her şey benimle başlar dediği o mağarayı ziyaret etmiştir.