Eskiler der ki: Eğer berbat bir perşembe sabahı geçirmemişseniz, bu kavramın anlamını bütün boyutlarıyla henüz bilmiyorsunuz demektir. Bazıları da bu cümlenin fazla iddialı olduğunu düşünür ve kahramanımız Arhurt Dent de bu kişilerden biridir; ta ki o perşembe sabahına kadar. Aslında o perşembe sabahı Yerküre’de yaşayan herkes için berbat geçmişti; değil mi ama, yaşadığınız gezegenin aniden yok edilmesinden daha berbat ne olabilir ve hikâyemiz de işte o perşembe sabahı başlar. Aslında Yerküre’deki canlıların tek bir kurtuluş yolu vardı: Gezegenin havaya uçmasından saniyeler önce Arthur Dent ve son on dört yıldır bu gezegende tıkılıp kalmış arkadaşı Ford Prefect bir uzay gemisine otostop çekmeyi başarmışlardı. Bu ikilinin yolları evrenin o ana dek gördüğü en güzel gemi olan Altın Kalp ile, iki kafalı ve üç kollu eski bir hippi olan Galaktik İmparatorluk Hükümeti’nin Başkanı Zaphod Beeblebrox, paranoyak, zeki, ama kronik depresif robot Marvin ve yıllar öncesinden kısa bir anlığına gelen güzel bir kızla kesişecektir. İyi de bizler neden doğduk? Neden ölüyoruz? Neden bileklerimize bu kadar uzun süre dijital saatler taktık? Bütün soruların cevabı yıldızlara doğru başparmağınızı kaldırmanızda yatıyor. Ve yanınızda bir havlu bulundurmayı asla unutmayın. İyi eğlenceler Restoran’a buyrun.