Bu yazımızda sizlerle birlikte dünya deniz taşımacılığının tam ortasında yer alan konteyner sektörüne ekonomik ve çevreci çözümler sunan Blockshipping GSCP isimli projeyi inceliyoruz.

1.GİRİŞ

Günümüzde ticaret sektöründe çok farklı aktörler bulunmaktadır. Her türlü ürünün üretimi, depolanması, ulusal ve uluslararası güzergahlarda nakliye edilmesi, toptancılar ve perakendeciler aracılığıyla son kullanıcılara kadar ulaştırılması söz konusudur. Bu döngünün yürümesini sağlayan can damarlarından biri ise nakliye hizmetleridir. Nakliye hizmetleri genelde entegre sistemlerle birlikte yürütülmektedir. Bununla birlikte deniz taşımacılığının nakliye sektöründeki yeri farklıdır.

Deniz taşımacılığı denildiğinde ise akla konteyner taşımacılığı gelir. 2017 yılı rakamlarına göre 12 trilyon dolarlık hacmiyle konteyner taşımacılığı dünya deniz taşımacılığının %60’ı gibi bir oranı oluşturuyor.
Aslında konteyner tarihi 1950’lere kadar uzanıyor. 1950 yılında Amerikan Malcolm Purcell Mclean tarafından farklı ebatlarda taşımacılık için kullanıldıktan sonra bugünkü standartlarda 58 yakıt taşıyan konteynerin 2.Dünya Savaşı’nda Newark’tan Houstan’a taşınmasıyla bir dönem başlamış oldu.

Bugün tüm dünyada 27 milyon metal konteyner sürekli hareket halinde ya da bir limanda bekler vaziyette ve her cinsten ürünün nakliyesi için kullanılıyorlar. 1980 yılında 100 milyon metrik ton olan taşıma kapasitesi 2015 yılında 1,7 milyar metrik ton olarak gerçekleşti. 1980-2016 yılları arasında ise taşımacılıkta kullanılan gemilerin kapasitesi 11 milyon metrik tondan 244 milyon metrik tona kadar yükseldi. 2016 yılında dünyanın önde gelen 5 konteyner limanı Asya ülkelerindeydi. Dünya lideri durumundaki Şangay Limanı tek başına 37 milyon konteyner kargosu kapasitesiyle aslında sektörün çapını tek başına gözler önüne sermektedir.

Deniz taşımacılığının tam orta yerinde bulunan konteyner taşımacılığı her ne kadar dikkat çekici rakamlarla dolu istatistiklerle göz kamaştırsa da uygulamada yaşanan verimsizlik, takip sistemlerinin olmayışı nedeniyle merkezi bir organizasyon yapılamaması, yüksek karbon salınım oranları gibi sebeplerle ciddi bir dönüşüme ihtiyaç duyuyor.

Sektörün trilyon dolarlık hacmi de düşünüldüğünde, yapılacak olumlu modernizasyon ve düzenlemelerin her yıl milyarlarca dolarlık geri dönüşüm sağlayacağı da kolaylıkla anlaşılabiliyor.

2. PROBLEM NEDİR?

27 milyon konteynerin bir şekilde dahil olduğu bu büyük pazarda aslında hem ekonomik işleyiş hem de çevre kirliliği anlamında ciddi modernizasyonlar gerekiyor. Basitçe sektördeki problemleri nakliye esnasında güvenlik problemleri, aşırı ya da düşük kapasite, anlık bilgi akışı olmaması nedeniyle yanlış transfer organizasyonlarından kaynaklanan ekonomik kayıplar ve son olarak çevre kirliliği olarak sayabiliriz. Problemleri bu kadar basitçe ifade etmekle birlikte aslında milyar dolarlık müdahalelerden bahsediyoruz.

• Konteyner ve taşımacılık organizasyonlarını yönetecek dünya çapında güvenilir bir platform olmaması nedeniyle konteynerler yanlış pozisyonlandırılmakta ve her yıl 3-5 milyar dolar aralığında bir kayıp yaşanmaktadır.
• Sektörde yer alan banka, leasing şirketleri ve sigorta şirketleri de global taşımacılık şirketlerinin iflas vb. kötü finansal durumları nedeniyle ciddi kayıplara uğramaktadır. Taşımacılık firmalarının bu finansal durumları nedeniyle %10-%50 arasındaki bir oranda konteyner organizasyon dışında kalmaktadır.
• Konteynerlerin doluluk oranları ve konum bilgileriyle ilgili olarak gerçek zamanlı anlık veri aktarabilecek bir sistem olmaması nedeniyle verimli transfer organizasyonları yapılamamakta ve milyarlarca dolarlık kayıp yaşanmaktadır.
• Kendini ispatlamış ve güvenilir bir Konteyner Terminali-Alıcı-Nakliyeci üçgenini organize edecek bir platform olmaması nedeniyle yıllık 750 milyon dolar kayıp yaşanmaktadır.
• Her yıl ciddi oranlarda karbon salınım gerçekleşmektedir. Tüm dünyada deniz taşımacılığının bu kirliliğe katkısı %2,5 oranda gerçekleşmekte ve sadece Danimarka kaynaklı olarak 2012 yılında 40,8 milyon ton karbondioksit emisyonu çevreye yayılmıştır.

İşte Danimarka menşeli Blockshipping GSCP(Global Shared Container Platform) bu sorunlara çözüm olacak bir platform oluşturmuştur.

3. BLOCKSHIPPING GSCP NEDİR? HANGİ ÇÖZÜMLERİ SUNUYOR?

Blockshipping GSCP; dünyanın ilk blockchain tabanlı, konteynerleri sensör verileriyle gerçek zamanlı takip etmeye imkân sağlayan platformudur.

Blockshipping 75 yıldır Danimarka’da faaliyet gösteren bir deniz taşımacılığı şirketidir. GSCP-Küresel Paylaşılan Konteyner Platformu ise bu şirket tarafından oluşturulmuş, konteyner sektöründeki altyapı ve işletme problemlerine blockchain ve IOT teknolojilerini kullanarak çözüm sunacak olan bir platformdur.

Blockshipping GSCP, kurduğu teknolojik altyapı ile global çapta konteynerleri kayıt altına alacak, tüm konteynerleri IOT teknolojisi ile donatarak anlık olarak izleme imkânı bulacaktır. Böylece gerçek zamanlı olarak konteynerlerin doluluk oranları, yüklerini boşaltma ya da yükleme bilgileri, rotaları, konum bilgilerini izleyerek en ekonomik ve verimli transfer organizasyonlarını gerçekleştirecektir. Mevcut konteyner pazarından ise %60’lık bir orana tekabül eden yaklaşık 16 milyon konteyneri 3-4 yıllık bir zaman diliminde bu sisteme dahil etmeyi hedeflemektedir.

Hedeflenen altyapının faaliyete geçmesiyle birlikte yıllık 5,7 milyar dolarlık geri dönüşüm sağlanması ve 4,6 milyon ton karbondioksit salınımının engellenmesi amaçlanmaktadır.

Böylece GSCP Platformu ile;

• Küresel çapta konteyner taşımacılığı ve ödeme platformu olarak birincil platform olacaktır.
• 16 milyon konteyner IOT teknolojisi ve blockchain tabanlı altyapı ile gerçek zamanlı izlenip doluluk oranı ve konum bilgileri takip edilerek en verimli bir şekilde yönetilecektir.
• IOT, Yapay Zeka(AI), Machine Learning ve Blockchain teknolojisi bir arada kullanılarak yıllık 5,7 milyar dolar verimlilik artacaktır.
• 4,6 milyon ton karbondioksit ve 4,900 ton NOX salınımının önlenmesiyle çevre kirliliğine yönelik ciddi bir tedbir alınacaktır.

4. TEKNOLOJİK ALTYAPI

Teknolojik altyapı olarak blockchain teknolojisi kullanılacak, nakliye firmaları ve diğer taraflar arasında konteyner stokları, ödemeler ve transfer bilgiler gibi konularda tamamen şeffaf ve güvenli bir ağ kurulmuş olacaktır. Böylece IOT teknolojisi de blockchain altyapısı ile entegre edilerek maliyetler ciddi oranda düşürülecek, taşımacılık organizasyonları daha efektif yapılacak ve konteynerler daha verimli kullanılacaktır. Bununla birlikte akıllı kontratlar aracılığıyla taraflar arasında ödemeler anında gerçekleşecek ve şeffaf bir şekilde izlenebilecektir. Bu noktada ise başkent Kopenhag’da bulunan IT Üniversitesi bünyesindeki Avrupa Blockchain Merkezi projenin teknolojik altyapısının oluşturulması açısından ciddi avantaj oluşturmaktadır. Platformun duyurduğu AISA, ECRengine ve BoxSpotter yazılımları hakkında daha ayrıntılı bilgi için tıklayınız.

5. TOKEN EKONOMİSİ ve ICO SÜRECİ

GSCP işletmesi için iki farklı token modeli uygulanacaktır.

CCC(Container Crypto Coin) ise platform dahilinde yatırım yapmak isteyenler için üretilmiştir. Doğrudan CPT token ile takas imkânı olmayacaktır. Toplam 50,000,000 CCC token üretilecektir. ICO sürecinde 42,500,000 adeti satılacaktır. 1 CCC Token=0,62 USD olarak belirlenmiştir. Token satışları 14 Mayıs-31 Ağustos 2018 tarihleri arasında devam edecektir.

CPT(Container Platform Token), platformu kullanan taraflar için oluşturulmuştur. Transfer ücretleri vb. tüm ödemeler CPT ile yapılacaktır. Örneğin bir taşıma operasyonu başarıyla tamamlandığında, akıllı kontratlar tamamlanarak nakliyeci firmaya otomatik olarak CPT token cinsinden ödeme gerçekleşecektir. 1 CPT token=1 USD olarak işlem görecektir. İhtiyaç kadar üretilecek olup toplam üretim sınırı olmayacaktır. Dolayısıyla CPT token yatırımcıları değil, sadece taşımacılık sektöründeki paydaşları ilgilendirmektedir.

5.1. ICO Framework 2.0

Blockshipping GSCP Platformu tarafından daha önce örneği olmayan ICO Framework 2.0 modeli uygulanacaktır. Böylece tamamen Danimarka yasaları ile uyumlu, güvenli ve şeffaf bir ICO modeli uygulanacak ve yatırımcıların hukuki anlamda da muhatap bulabilecekleri bir yatırım modeli oluşturulacaktır.

5.2. Gelir Paylaşım Modeli

Gelir Paylaşım Modeli ile, GSCP platformu üzerinde yapılan konteyner transferleri ve ödemeler neticesinde elde edilen gelirin %20’si havuza aktarılarak CCC Token sahiplerine ödenecektir. Ancak aylık gelirin 2,5 milyon doları aşması halinde oran %3 olarak uygulanacaktır.

5.3. Market Maker Fonu

GSCP bünyesinde daha önce blockchain projelerinde örneğini görmediğimiz bir model uygulanacaktır. ICO süreci bittikten sonra toplanan fonların büyük kısmı bir müddet boyunca Market Maker Fonu içinde kilitli olacaktır. Böylece CCC Token piyasaya çıktıktan sonra ICO fiyatına göre ciddi bir değer kaybı olursa isteyen yatırımcılar CCC token yatırımlarını iade ederek paralarını geri alabilecektir.

6. TAKIM

Platformun kurucusu olan PETER LUDVIGSEN deniz taşımacılığında 39 yıllık bir tecrübeye sahip. Maersk Line gibi dünyanın en büyük denizcilik markalarında uzun yıllara dayanan bir kariyeri var. Bunun yanında diğer ekip üyeleri de denizcilik, bilişim teknolojileri, yazılım, blockchain alanlarında ciddi tecrübelere sahipler. Teknik raporun her sayfasında tecrübeleri ve hayali bir proje peşinde olmadıkları tüm detaylarıyla anlaşılıyor.