İnsan doğası gereği hayatın anlamı üzerine kafa yorar. Varoluş sebebimiz nedir? Nereden geldik, nereye gideceğiz? Tabiat, yer, gök, evren nasıl oluştu? Bunlar arasında nasıl bir bağ var? Ol’manın arkasındaki güç nedir? Tüm bu soruları kafasından geçiren biri farkında olmadan mutlaka gökyüzüne bakar. Sanki cevaplar oradadır. Bu gayri ihtiyari gökyüzüne bakma hareketi DNA’mızın kodlarında olabilir mi?
İnsanlık, hayatın anlamını gökyüzünde aramaya devam ediyor. NASA tarafından yapılan son araştırmalar DNA’nın meteorlar ve kuyruklu yıldız çarpmaları sonucunda uzaydan Dünya’ya geldiğini ve yaşamın oluşmasında rol oynadığını söylüyor. Yani insan bir yıldız tozundan mı oluştu? [1]
İnsanoğlu, ilk çağlardan itibaren varoluşla ilgili sorulara cevap arıyor ve eğer geçmişteki insanların eylemlerine, elimizdeki arkeolojik verilerle anlam katmaya çalışıyorsak gökyüzünü göz ardı etmemeliyiz.
Özünde dini nedenler olsa da, ilk çağlardan itibaren insanların gökyüzünü gözlemlemeleri ve bunun sonucunda meydana gelen bilgi birikimi, astronomi biliminin temelini oluşturur. Arkeoastronomi ise geçmiş kültürlerin gökyüzünü nasıl yorumladıklarını inceler. Tam da bu noktada dünyanın en dikkat çekici ve gizemli tapınağı Göbekli Tepe’ye astronomik anlamlar yükleyebilir miyiz soruyu akla geliyor. Tapınağı inşa edenler gökyüzündeki hareketleri sembolik olarak taşlar üzerine aktarmış olabilirler mi? Tapınak, gök cisimlerinin hareketlerini ve mevsim döngülerini takip etmek için takvim planlı inşa edilmiş olabilir mi? Aynı zamanda tapınak, güneşin gölgelerini izlemek amacıyla yapılmış, bir çeşit “gnomon” olabilir mi?
Milano Polytechnic Üniversitesi’nden arkeoastronom Giuglio Magli, Göbekli Tepe’nin gök cisimlerinin hareketlerini izlemek ve onlara tapınmak için yapılmış olabileceğini iddia ediyor. Uydu görüntüleri ve Göbekli Tepe haritaları üzerinden yaptığı çalışmalarla tapınağın, Sirius yıldızının hareketlerinden yola çıkarak hazırlanan antik Mısır takvimi gibi aynı amaçla inşa edilmiş olabileceğini belirten Prof. Magli, Sirius’un M.Ö. 9100, 8750 ve 8300 yıllarındaki konumunun, Göbekli Tepe kazılarında ortaya çıkan üç dairesel alanın konumlarıyla aynı hizaya geldiğini tesbit etti. [2]
Taşların üzerindeki kabartma bezemeli motiflere baktığımızda ise birçok çeşitte hayvan betimleri görüyoruz. Bir tapınağın bir takım motiflerle bezenmiş olması ve bunların sadece tasvirler olduğunu, bir anlam ifade etmiyor olabileceğini söylemek, gelecekteki uygarlıkların bir kilise kalıntısındaki Meryem Ana tasvirlerine, sadece bir kadın motifi demesi gibi anlamsız olurdu. Edinburgh Üniversitesi’nden Dr. Martin B. Sweatman ve Dimitrios Tsikritsis, Göbekli Tepe’deki sembollerin bir anlamı olduğunu ve bunların Göbekli Tepe sakinlerinin astronomik gözlemlerini yansıtmış olabileceğini düşünüyorlar. Yaptıkları araştırmada, T biçimli sütunlar üzerindeki betimlerin, yak. 13 bin yıl önce gerçekleşen meteor çarpması ve sonrasındaki yak. MÖ 10 bin 900 – 9 bin 600 arasındaki soğuk dönemi; akrep, kaz, ördek gibi hayvan figürlerinin Zodyak takım yıldızlarını sembolize ettiğini belirtiyorlar.[3] Göbekli Tepe kazı ekibi kendilerine danışılmadan böyle bir çıkarım yapılmasına mesafeli yaklaşmakta.[4] Ancak ileri sürülen fikirleri çürütebilecek bir kanıt henüz bulunmadığı gibi, tarihi değiştiren en büyük arkeolojik keşiflerden biri olarak görülen Göbekli Tepe’ye astronomik anlamlar yüklenmesi heyecan uyandırmaya ve ilgi görmeye devam edecek. Zaten Klaus Schmidt bile sembollerde astronomik anlam aramış ve daha en başından taşlardan birindeki sembolü güneş ve ay olarak tanımlamıştı. [5]
Melis Kantar
Ocak 2018
Kaynaklar:
[1] Cora S. Thiel , Svantje Tauber, Andreas Schütte, Burkhard Schmitz, Harald Nuesse, Ralf Moeller, Oliver Ullrich, Functional Activity of Plasmid DNA after Entry into the Atmosphere of Earth Investigated by a New Biomarker Stability Assay for Ballistic Spaceflight Experiments, Plos, : November 26, 2014. https://goo.gl/1vFJW1
[2] Giulio Magli, Sirius and the project of the megalithic enclosures at Gobekli Tepe, Nexus Network Journal, July 2016 https://goo.gl/ajueTC
[3] Martin B. Sweatman* and Dimitrios Tsikritsis, DECODING GÖBEKLI TEPE WITH ARCHAEOASTRONOMY: WHAT DOES THE FOX SAY?, Mediterranean Archaeology and Archaeometry, Vol. 17, No 1, (2017), https://goo.gl/qqN5Wg
[4] Jens Notroff, Archaeoastronomy, meteor showers, mass extinction: What does the fox say? (And what the crane? The aurochs?), Tepe Telegrams, 04/21/2017, https://goo.gl/bJ23tg
[5] Klaus Schmidt, Göbekli Tepe En Eski Tapınağı Yapanlar, Çev. Rüstem Aslan, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul 2007