ANTALYA’YA DAİR BİLMENİZ GEREKEN 10 İLGİNÇ ŞEY!

) Antalya’da Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi şirketlerde, ofislerde, devlet dairelerinde çalışan, işe, okula gidip gelen, "turist olmayan" ve şımarık yerli turist tavırlarına sabırla tahammül eden yüz binlerce insan yaşıyor.
) Antalya’ya ya hiç gelmemiş ya da tatil köyü/otel – havaalanı güzergâhı arasında bizimle tanışamamış insanlar! Antalyalıların tümü, 365 gün boyunca sabahlara kadar köpük partilerinde zil zurna sarhoş eğlenip kaldırımda bronz tenle mayo-bikini dolaşmıyor. Birinci maddede değinildiği üzere “normal” insanız biz.
) Antalya’da yaşayan ve “Antalyalılar da şöyle oluyor…” kalıbıyla başlayıp başlıca hobisi eleştiri yapmak olan “sonradan” Antalyalılar! Sizin “Antalyalı” dediğiniz, “tıpkı sizin gibi” çok yüksek olasılıkla, şehrin şu anda neredeyse %80’ine tekabül eden Antalya nüfusuna kayıtlı olmayan ve buraya 2000’lerin başlarından itibaren yurdun dört bir tarafından akmaya başlamış olan kalabalıktan biridir. Biz eski Antalyalılar hasbelkader birbirimize denk geldiğimizde çok şaşırıyor ve duygusal anlar yaşıyoruz.
) İstanbul’dan buraya yerleşenler! Artık burası İstanbul değil; trafikte herkes oradakiler gibi değil. Biraz kibar olabilirsiniz.
) Lâra, “lara” diye telaffuz edilmez. İlk “a” biraz inceltilir ve uzatılır. Hah şöyle.
) Kalekapısı’ndan at arabasına binilmesi nostaljik bir faaliyet değil. Yoktu benim çocukluğumda öyle şeyler. O at arabaları hep turistiktir. Ben çocukken ulaşım için taksi/dolmuş olan eski Amerikan arabaları kullanılırdı. Ne o öyle?! Heybeliada mı burası?
) Alışveriş merkezleri ve plajların dışında da görülmesi gereken yerler (Antalya Arkeoloji Müzesi, Aspendos, Perge, Termessos, Tlos, Myra vs.) var burada. Ayrıca Kaleiçi sadece eğlence mekânı, alkol vs. değildir. Eski Antalya’dır ve yüzlerce hatta birkaç binyıllık mimari eserlere sahiptir.2200 yıllık bir şehirden bahsediyoruz.
) Yılın 365 günü yaz değildir. İlginçtir, kış falan da yaşanır. Evet, kar yağmaz ama berbat nemli bir soğuğu vardır.
) Bayram tatillerinde buraya gelmeniz aslında parlak bir fikir gibi gelse de aslında herkese parlak bir fikir gibi geliyor. Dolayısıyla çok da parlak bir fikir değil.
) Antalya’nın en güzel zamanı genellikle yaz mevsimi olarak düşünülür. Ama aslında öyle değildir. Sonbahar enfestir; ama o zaman da siz gelmezsiniz / gelemezsiniz zaten 😉 Hehehe…

...ve "aşk" bizde 7 harftir, "Antalya" diye okunur!